10 Şubat 2011 Perşembe

Blog

              Söz uçar, yazı kalır lafına anlam yüklemek değil amacım. Zaten hayatta da bir amacım olduğundan değil. Babam zaten ben doğduğumda demiş bu sefer de tutturamadık diye. Yılmaz Erdoğan yavanlığında şiirler yazabiliyorum aslında. Her şey bir arkadaşımın güldürsene beni demesiyle başladı, dediği anda aklıma kaplumbağaların nasıl çiftleştikleri ya da çiftleşemedikleri geldi, komik olduğunu düşündüm bir an için...
          


             Melankolik insanlara hep gülmüşümdür, çekinmeyin siz de gülün bence. Hele bu şarkı tamamen beni anlatıyor diyen tipler yok mu, beni benden almakla kalmıyor, öyle komple aklımı alıyorlar. Adam zaten sapık bir ruh hali içinde olduğu için birader yazanla var mı akrabalığın diye soramıyorsun. Zaten enteresan olan şarkıyı sahiplenip de telif hakkını vermemeleri değil de şarkı hit olduğu zaman sahiplenmeleri sanki şarkıyla beraber trend olacakmışlar gibi.Yani sonuçta hiç bir şarkı bizim için yazılmadı.
                    
            Giriş, gelişme sonuç enteresan hikayelerin enteresan kısımlarıdır. Ama sakın bana hayatımın giriş gelişme ve sonuç kısımları var diye hava yapmayın, kalbinizi kırarım...Ben ne adamlar tanıdım daha girememiş ki hayata, adam daha yeni homo erectus olmuş. Erectus kelimesi bana erotizmi hatırlatıyor, bak pornografi demiyorum öyle de klas adamın yani...Neyse ne diyordum,hah erectus, pardon bağyan tadında adamların bana hayatın anlamını çözmesi çok enteresan geliyor, abi senin görüp de benim göremediğim ne var sorması ayıp. Yaşıyorsun dolu dolu anladım aşkı da tattın ihaneti de neden gözüme sokuyorsun, valla ayıp ediyorsun, biz adam gibi ihanetsiz entrikasız hayat yaşadık diye suç mu işledik??
        


            Bi de en çok bu saatte yatılır mı lafına kıl oluyorum, hatta çirkinleşiyorum yani o kadar duyduğum zaman, sanki gel beraber yatalım dedik, güzel arkadaşım yatılacak saat neye göre kime göre bence bana göre olması yeterli, klasik olacak ama akşam yatmak, sabah kalmak bilmiyor itler, o kadar yani...
      


            Düzgün adamım triplerine de hastayım o kadar yani, arkadaşım kimse sana kötüsün demedi ki neden gözümüze sokuyorsun, sakin ol efendiliği kendi içinde yaşa. Ha bu arada ne kadar efendiyim diye takılan varsa hep kızların yakın arkadaşı olup onlara gizliden aşk besliyorlar. Adamın birini gördüm günlük tutmuş kız hakkında, eleman biraz kassa edebiyatta kariyer yapar, yemin ediyorum. O yüzden ben büyük efendiyim modunda takılmayın bir gün yakın kız arkadaşınızın erkek arkadaşı size bir takılır, ağlarsınız....


           Neyse ilk yazı saçma sapan oldu ama ötekilerin daha saçma olmayacağının garantisini vermiyorum. Yazının başlığını da blog koydum ki hayata karşı duruşum net olsun diye.Saygılar, sevgiler, yalap şulap....